26 Temmuz 2010 Pazartesi

ilan ediyorum

hava çok sıcak ve ben emrealtuğ'u yeterince ciddiye almadığım için kendime çok kızgınım. adam bas bas bağırdı "daha da sıcak olacak" diye de bi kulağımızdan girdi ötekinden çıktı. amma ve lakin bu suçun bi kısmı da pop müzik sektörümüzdeki şarkı anlayışında. öyle içimize yerleşmiş ki 'mana arama abi zıpla!' anlayışı, bir dahinin haykırışlarını duymaktan çok uzakta kılıyor bizi. gerçi şimdi düşünüyorum da, emrealtuğ bu aralar soner sarıkabadayı imzalı 'ohoo daha bu ne ki' adlı bir maksingıl çıkarsa yine aşak geçer dururum.hem önce o, bu ileri görüşlülüğünü daha faydalı işlere harcasa iyi olur, sinirlendim... peki ya bu sıcakta sokakların böylesine dolu olmasına ne demeli. denilcek şeyler çok açık ya "sıcak başına vurunca taramalı gibi saydırıyor" demeyin diye susuyorum. zaten epey agresif bir kişilik profili çiziyorum sabahberi. yanlız insanoğlunun ne denli ikiyüzlü olduğu apaçık beliriyor. "ulan sende dışardasın köftehor, millete laf edeceğine dön de bi kendine bak densiz" derseniz haklısınız ama bozuşuruz. bunları düşünürken yürümek çok acayip, ya da sonradan uydurmak. işte can sıkıcı bir durum daha! 25 metre ötede(şak diye nasıl hesapladım ama) el ilanı dağıtan bir sırnaşık. daha düne kadar anketörlük yapıp milletin peşinden koştuğumu unutmuş gibiyim, böyle de pisim. şimdi çocuk ilanı uzatacak, kendim de işi yaptığım için kıyamayıp alıcam. sonra görür üzülür diye atmayıp katlayıp cebime koyucam ve onu orda unutup bir çamaşır yıkama şirketinin cep boşaltma departmanında karşılaşıp "merhaba!" dicem. en iyisi hiç umursamayıp yanından geçip gitmek ve bu cool duruş için kendime sıkı bir "aferin" çekmek. 10 metre falan kaldı... yapmasınlar böyle reklam ya, yazık onca kesilen ağaca. internet diye birşey var bu dünyada, valla var ya. ha diyeceksin ki herkesin net imkanı yok, herkesin çılgınlar gibi tv imkanı var ama. tamam tartışmaya girsek yeterli argümanım yok ama istemiyorum arkadaşım el ilanı dağıtılmasını. aha geldim, verme aman verme. şişt vermesene lan. bak yanından geçip gidiyorum öylece... nasıl yani? çocukla aramızdaki fark gitgide açılırken elimde ne bilmemne dershanesinin indirimli fiyatlarını gösteren bir kağıt ne de zihnimde dağıtıcı çocuğun "alır mısınız" nidası var. nasıl lan? elindekileri bir an önce bitirip yoluna gitmek isteyen bir çocuğun ilgilenmediği adam olmak çok zormuş, uzun hava okunacak kadar zor. hadi len! benim donuk ve mesafeli bakışlarım seni öylesine korkuttu ki benden, ağzını açıp bir kelime bile edemedin... coolum lan ben!

1 yorum:

  1. Cool olmak nedir? Kim cooldur? Örneğin, ortada caka satıp ben onu da yaptım bunu da yaptım, şuradaki dağları ben yarattım diyen cool mudur? Yok yok, bu çok soyut oldu hadi biraz daha somutlaştıralım. Sınavdan çıktığında, ya kötü geçti; çok da çalışamadım diyip işini sağlama alan, sınavdan sonrada millete toz yutturmuş, ancak “ya ben çalışmamıştım ama yapmışım ya (evet ben çok zekiyim sizi salaklar)” diyen çocuk cool mudur? Veya, takım elbisesi üzerinde güneş gözlüğü (bilmem bunların hangisi daha iyidir, ama haydin Giorgio Armani diyelim) selam verirken ince bir hareketle, “ya dostum, kimsin ki sen ya” diye artizlik yapan (ve hatta öncelerini de bilirdim senin havası yaratan) birisi; ya da ya da, herhangi bir durumla diğerlerinden daha “üstünleştirilmiş” ve diğerlerinin kendisine hizmet etmesi gerektiğini düşünen, ve diğerleri karşılarında hazırolda beklediklerinde bundan garip bir haz duyan birisi cool mudur? Veya cool olan insan nedir? Zekasıyla mı ortaya çıkar? Şansıyla mı yoksa sadece kendisine bahşedilenlerle mi? Ya da kendi yarattığı karizmasıyla mı? Veya cool kisvesi altında kendini beğenmiş olanlar kötü müdür? Kendini beğenmek iyi midir? Bunların farkı nedir? Kendini beğenmek iyi ise, bir insan hem iyi hem de kendini beğenmiş olabilir mi? Ya peki bu insan cool olabilir mi? Coolluk her kapıyı açar mı? Sıcak benimde başıma vurdu azizim, garip düşünmeye başladım yine, yetersiz veya gereğinden fazla; ama saçmalık olmalı bütün bunlar. Yeri gelmişken, adaşım emrealtuğ Beyin söylediklerine kulak asarak önlem olsun diye onca top dondurma yedim, su içtim ama olmayınca olmuyor. Bu arada cevizli dondurmayı hiç sevmedim, kimseye de önermiyorum. Önemli olan katılmaktı.

    YanıtlaSil