2 Ekim 2009 Cuma

övgüyü elinden alın, cezayı eline verin; demokrasiye can verin

12 eylül geçti... hatta 29 eylül geçti üzerinden... üzerinden silindir gibi geçmişti hani kuş kadar demokrasimizin... üzmüştü de birçok kişiyi. ezilip büzülmek de ek olarak verilmişti hatta onlara, mütecavizlerin hakkı iken. gerçi tecavüz edenle tecavüz edilenin nikahlandığı coğrafyada şaşılacak bir bu mu kaldı canım? resmi ve örfi adalet sistemimizin el ele vererek girdiği binlerce günahı düşününce şu geliyor aklıma; toplumda adalet yoksa devlet yönetiminde neden olsun? neden adamın biri milletin iradesini hiçe sayarak yönetime el koymaktan geri dursun ki, devletin arazisine kafasına göre ev yapanlar varken. herkes gücü yettiği ölçüde birşeyler götürme telaşındaysa, 'asker doğan' bir milletin başkomutanı da devleti tekeline almak istemekte haklıdır kendince. hamuduyla götürme işlemini başarıyla gerçekleştirip oturmuştur marmaris'e oh paşalar gibi, hatta gibisi fazla, paşa! ve hala cumhurbaşkanlığı köşkünde ağırlanır, hala iltifat görür, hala yargılanmaz. aslında Allah bile onun cezasının bir kısmını burada çekmesinden yanadır, bir orangutan kemiği kadar yaşlı olmasına rağmen hala hayatta tutmaktadır zira diyetinin en azından bir kısmını bu dünyada ödemezse, öteki alemde cehenneme yeni gelenlere oryantasyon yapılırken gösterilip 'yine de kendinizi şanslı saymalısınız' denilecek tarzda işkencelere maruz kalabilir. bu sebepten ,sevgili devlet büyüklerim; belli ki çok seviyorsunuz kendisini, o halde gelin yargılayın; öte tarafta madara olmaktan kurtarın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder